31 Aralık 2005

Mutlu Yıllar

Geçen gün aMSN'in yeni versiyonunun çıktığını öğrendim, bilgisayarıma indirip biraz deneme fırsatı buldum. Ertesi gün de (30 Aralık) bununla ilgili birşeyler yazacaktım ki net bağlantımda sorun olduğunu farkettim. İlk başta sıradan adsl sorunlarından biri zannettim, web sayfalarını açamıyordum, biraz bekleyecektim ve herşey düzelecekti ama beklediğim gibi olmadı saatler geçtikçe sabrım tükenmeye başladı. Kablo bağlantılarını kontrol ettim, tel prizini kontrol ettim, virüs taraması yaptım, ip mi defalarca yeniledim, modemimin adaptörünü ve bağlantı ayarlarını kontrol ettim ve hiç bir soruna rastlamadım. Kısa süreli de olsa Gaim'i açabildim ve Özgür'e derdimi anlattım, o da bana Türk Telekom'un ADSL Arıza Kayıt telefon numarasını (444 0 375) verdi. Telefonu açtığımda derdimi anlamayacak, ilgisiz birinin açacağını sanıyordum ama öyle olmadı. Konuştuğum telekom görevlisi elinden geldiğince yardım etti. Bana sorulan soruları pür dikkat dinledim ve hepsine hızlıca cevap vermeye çalıştım.
-Alo ben falanca filanca nasıl yardımcı olabilirim?
-Ben Ahmet, adsl ışıklarımda herşey normal ama web de hiç bir sayfayı açamıyorum.
-Kablolarınızı kontrol ettinizmi Ahmet bey?
-Evet
-Modeminizi açıp kapattınızmı Ahmet bey?
-Evet
-Modeminizi adaptörden çıkartıp taktızmı?
-Hı hım
-Bilgisayarınızı virüs taramasından geçirdinizmi?
-Evet!
-Denetim masasına girebilirmisinz Ahmet bey?
-Şey ıımm denetim masası dediniz demi.
-Evet denetim masası Ahmet bey.
-Şey eee siz bana denetim masasından nereye bakmamı isteyeksiniz? Ben Linux sistemli bir bilgisayar kullanıyorumda.
-Yalnız biz Linux tabanlı bilgisayarlara teknik destek sağlamıyoruz.
-Hönk
-Ahmet bey ordamısınız?
-Nereye bakmamı söyleyecektiniz denetim masasından, söylerseniz belki yardımcı olabilirim size.
-ip adresinizi otomatik algılayıp algılmadığına bakmanızı isteyecektim.
-Ha evet ben baktım ona otomatikde. (Not:Gnome için Desktop-Sistem Ayarları-Ağ-Düzenler)
-O zaman arıza kaydınızı yapıyorum 24 saat içinde nete bağlanamazsanız tekrar bizi arayın, iyi günler
-Teşekkür ederim, iyi günler.
Neyseki sorun 17 saat sonra düzeldi. Müşteri hizmetlerini arayıp sorunun ne olduğunu öğrenmek istedim, 24 saat sonunda beni arayacaklarını söylediler. aMSN'e gelince, eğer icq da kullanıyorsanız bence hantallık aMSN, Gaim yeterince kullanışlı ve birden fazla mesajlaşma hesabını kullanmanızı sağlıyor yahoo, msn, icq hatta mirc i bile aynı anda kullanabiliyorsunuz. aMSN in tek artısı kamera (webcam) desteğinin bulunuyor olması. Bu arada mutlu yıllar herkeze.


29 Aralık 2005

Pardus 1.0

Hedefleri arasında devamlılığı olan, yaygın bir işletim sistemi dağıtımı kurmak olan Uludağ Projesi, dağıtım ve çevresinde oluşacak açık kaynak ekosistemi aracılığı ile özgün teknolojik katkı yaratmak konusuna çok önem veriyor. Neden "Ulusal" Dağıtım, sizi ulusal yapan şey nedir? diyenlere şöyle cevap veriyorlar; "Uludağ projesi ve ürünü olan Pardus, Linux'un ülkemizde yaygünlaşmasında önemli bir atılım oluşturacak. Bunu bir yandan tam ve doğru Türkçe desteği vermesi, diğer yandan da katma değerli projeler ve ürünler üretecek bir özgür yazılım ekosistemi kurulmasına öncülük etmesi ile sağlayacak. Bu sayede Linux ve türevlerinin lisans anlaşmalarında yer bulan özgürlükleri, özellikleri değiştirme ve yeniden dağıtma özgürlüğünü sırsız olarak kullanma olanağı edineceğiz. Pardus'un yol haritasını ve önceliklerini belirleyerek teknolojimize ve bilgimize sahip olabileceğiz. Uludağ, Linux'un ulusal ölçekte sahiplenilmesinde görev yapacak temel yapıtaşlarından birisi, bu nedenle "ulusal"." Ekim 2004 de yayınladıkları Proje Ana Sözleşmesi doğrultusunda Pardus 1.0 için çizilen yol haritası tamamlandı indirmek için buraya tıklayın.

26 Aralık 2005

yum update kernel

Geçenlerde kernelimin güncel olmadığını farkettim, hemen terminali açtım ve Yum'a şu kerneli güncelleyiver ben hemen çayımı koyup geliyorum dedim. Nasılmı söydim bunları, aynen şöyle;

yum update kernel

Mutfağa gittim, demli bir çay koydum şekerini karıştırırken annemin kurabiyelerini gördüm, kurabiyeye attığım ısırıkla her yer kırıntı oldu. çay kaşığını bir yere atıp hemen odama kaçtım. İçeri girer girmez yum bana complete!!! diye bağırdı. Kurabiyeme ikinci ısırığı attım. Ağzım dolu bir şekilde nası yani dedim. Yum da "tamam abi işlem tamam işte" dedi. Yum kardeş sen kerneli yeniledin iyi oldu ama ben şimdi Windows sürücümü nasıl okuyacağım? Nvidia grafik kartımın 3D desteğini nasıl tekrar aktif hale getireceğim? Deyince yum hemen atladı

Abi Windows sürücün için teminale şunu yaz;
yum install kernel-module-ntfs-$(uname -r)

Grafik kartın için şunu yaz ben hallederim hemen dedi.
yum install ati-fglrx kernel-module-fglrx-$(uname -r)
sonra;
yum install kernel-module-fglrx-$(rpm -q --queryformat="%{version}-%{release}\n" kernel | tail -n 1)

Yum hallederim deyince bende televizyonu açtım, Desperate Housewives'i izledim. Desperate Housewives bitince de Yum, complete!!! diye bağırdı gene. Bilgisayarımı yeniden başlattım herşey tamamdı. Sağol, varol Yum kardeş!!!
Not: Yum kardeş nedir? Yenir mi? içilir mi? Diyenle ilerde detaylıca anlatmayı düşünüyorum.

24 Aralık 2005

OpenOffice.org 2.0.1 Çıktı

Tüm platformlarda çalışan uluslararası ve lider bir ofis yazılımı yaratma amacıyla kurulan, açık kaynak kodlu bir yazılım projesi olan OpenOffice.org'un 2.0.1 sürümü çıkmış. Yenilik olarak, bazı ayarlar gizlenebilir ve iptal edilebilir şekilde düzenlenmiş, klavye kısayol atamalarına özel ayarlar eklenmiş, madde işaretleri ve numaralama özellikleri genişletilmiş ve yeni posta birleştirme özellikleri eklenmiş. OpenOffice.org 2.0.1 resmi sürüm notlarına ulaşmak için buraya tıklayın. OpenOffice.org 2.0.1'i indirmek için buraya.

23 Aralık 2005

Aradığım Şeyi Buldum

Selin'e Fedora'yı önermeyi düşündüm geçen gün. Sonra vazgeçtim, zaten bilgisayarla uğraşmayı pek sevmiyor. Kullandığı işletim sistemi lisanslımı yoksa korsanmı onu da bilmiyorum. Demin Windows XP Pro nun fiyatına baktım 248 ylt miş. Selin'nin işletim sistemi ve bilgisayarından beklentisi ne? Bence bilgisayarıyla işini çabucak halledip oradan tüymek. Düzenli aralıklarla c sürücüsüne format, ardından winamp ve bir kaç film oynatıcı program yüklemek, sonra kaldığı yerden devam . Hiçbir sorun ve ayrıntı ile karşılaşmak istemiyor. Evine gelip bilgisayarını açtıkdan sonra bu gün ne olmuş diye haber sitelerine gözatarken zaten uykusu geliyor, bir kaç şarkı dinleyip uyumak istiyor. Ne yapsaydı! Gnu/Linux Fedora'yı yükleseydi de yeni aldığı albümü cd sürücüsüne koyunca eksik plugin yazısını görüp, şurda iki şarkı dinleyecektik noluyo yaa deyip bilgisayarınımı parçalasaydı. Selin'ne nasıl yaklamalıyım diye düşünmeye başladım. Ne yapıp edip ilk dozu vermeliydim. Sonrası çok kolay çorap söküğü gibi gelir zaten. Derken, aradığım şeyi gece yarısı 03:46 da buldum. Van Helson'ın yazdığı Pınar Yanardağ'ın çevirdiği bir makaleydi bu. Makalede Linux toplumunda, Selin'e yönelik bazı önyargılar ve zorluklar açıklanmış ve bu zorlukları belirlerken Selin'i ortaklığa teşvik etmek için muhtelif stratejiler incelenmişti. Tam aradığım şeydi bu.

20 Aralık 2005

Kde mi? Gnome mi?

Linus Torvalds bu Kde Gnome tartışması için şöyle söylemiş "GNOME'un kullanıcıların kafasını karıştırmayalım anlayışı bir illet. Eğer kullanıcılarınızın aptal olduğunu düşünüyorsanız, o zaman sadece aptallar bu sistemi kullanır. Ben GNOME kullanmıyorum, çünkü bu basit olma tutkusu o kadar ileri gitti ki artık yapmak istediklerimi de yaptırmaz hale geldi. Lütfen insanlara KDE kullanmalarını önerin." Linus Torvalds nin bu sözlerinden sonra aklıma kurt düştü, halbuki ne güzel paşalar gibi Gnome kullanıyordum. Sizin de moraliniz bozulduysa bir kaç hafta önce Penguence'nin 3. sayısı çıkmış, biraz göz atın keyfiniz belki yerine gelir.

15 Aralık 2005

Tahammül Sınırı

GNU/Linux sistemli bir bilgisayarla yeni tanışmış yada uzun süredir kulanıyor olabilirsiniz. Arkadaşlarınızda sizin bu uğraşınızdan haberdar olmuş ise işte o zaman ardı arkası kesilmeyecek insanın tahammül sınırlarını zorlayacak sorulara, tansiyonunuz yükselmeden ve sinirlenmeden yeterince sakin, tatmin edici cevaplar vermeye hazır olun.
Örnek;
-Abi oyun oynanmıyomuş galiba Linux de doğrumu?
-Eee filmleri nasıl açıyorsun bsplayer varmı?
-İnternetde sorun yaşamıyormusun?
-Linux güvenlimi peki?
-Windows dururken niye Linux yükledin?
Bu sorulara yeterli cevabı verdikden sonra karşınızdaki kişi kafasını kaşıyıp,
-Yaa bendemi Linux yüklesem acaba?
-Cd si varmı sende?
-Ne kadar yer kaplıyor?
-Orjinal cd mi? (sanki windows'u lisanslı kullanıyorda) der büyük ihtimalle.
Kaçasınız gelir ordan, eve gitsemde bilgisayarla uğraşsam deme ihtimaliniz yüksek. Eve dönerken bir dergi yada gazete alırsınız, bu sefer karşına GNU/Linux le ilgili bir haber yada yazı çıkar, sayfayı hemen kapatıp okumamaya çalışırsın çükü bu haberi okumak için özel bir ortam olmalı karnın tok sırtın pek, oda sıcaklığı 24 C, elinde kahven, Amarok da tanıdık bir nağme Have A Cigar çalmalıdır. Gerekli ortam ve koşullar sağlandıkdan sonra o en önemli ana gelinir. Başlarsın okumaya "Linux değil efendim GNU/Linux, bakın itham ederim orada yazan free kelimesi bedava anlamında değil özgür anlamında kullanılmış, GNU/Linux bedava değildir istenirse para karşılığı kullanıcıya sunulabilir" Hep ayn şeyler değilmi. Belli bir noktadan sonra kafa ağrıtmaya başlıyor. Kahvede rezil oldu Have A Cigar da. GNU/Linux denilince neden her yerde aynı soru ve sorunlar insanın üstüne üstüne geliyor?